Göçün izinde, kültürün peşinde, tarihin ışığında buluşmak
Sayfam yenilenince, ilk ve köşe yazıma nasıl başlayacağımı diye düşünüp duruyordum.. O yüzden, gelin söze en doğal yerden başlayayım.
1935 Balkan Göçü ile kurulan köyüm Subaşı’nda; müzecilik, yerel tarih ve sözlü tarih üzerine çalışıyorum. Büyüklerimizin yaşadığı göçü, bana emanet edilen çeyiz sandıklarını, sandıklardan çıkan hatıraları ve o hatıraların içindeki kocaman dünyaları derleyip “Yalova Subaşı Sandık Öyküleri” kitabımda topladım. Hâlâ da hem köyümden hem insanlarımızdan beslenen yeni öyküler yazmaya devam ediyorum.
Bir de annelerimizin sandıklarından çıkan o güzelim çeyizler yok mu… Onları yıl içinde üç beş farklı sergiyle yeniden gün yüzüne çıkarıyor, hem kendimize hem gençlere “Biz kimdik?” sorusunun cevabını hatırlatmaya çalışıyorum.
Bugün de yıllar önce yazdığım ilk yazıyı hatırlayarak sizlere yeniden “merhaba” demek istedim.
Göçün Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
Dedelerimizin göç hikâyesi sadece Balkan Savaşlarıyla sınırlı değildi. Ardından Birinci Dünya Savaşı geldi, sonra mübadele, baskıcı idareler, sonra İkinci Dünya Savaşı… Kısacası Balkan Türklerinin göçleri bir defalık bir yolculuk olmadı.
Beş asır yaşadığımız topraklar bize çok şey yaşattı; ama bizden de çok iz taşıyor hâlâ. Orada, belki adını bile bilmediğimiz, hiç tanışmadığımız ama bir yerlerde bize benzeyen insanların yaşadığını bilmek bile insanın içini titretiyor.
Bizim amacımız, Subaşı halkının bu özlemini biraz olsun giderebilmek. Kimin aklında ne hikâye kaldıysa, kim ne duyduysa, hangi büyük neyi anlatıyorsa… Hepsini bir araya getirip paylaşmak.
Kültürümüzü Korumak Hepimizin Borcu
Suyun öbür tarafından getirdiğimiz kültürümüz belki gözle görülür anlamda çok zengin değil gibi duruyor ama kökleri derin, anlamı büyük bir kültür. Subaşı da bu kültürün taşıyıcılarından biri.
Bu yüzden folklorik kıyafetlerimizin, türkülerimizin, oyunlarımızın, geleneklerimizin düzenli aralıklarla derlenmesi, büyüklerimizle konuşulması, uzmanlarca değerlendirilmesi çok önemli. Çünkü biz bunları kaybedersek, geri dönüp bulabileceğimiz bir arşiv rafı yok.
Birlikte Hatırlamak, Birlikte Yaşatmak İçin…
Bu köşede sizlerle; köyümüzün hikâyelerini, göçü, kültürümüzü, müzecilik çalışmalarını, sergilerin hazırlık süreçlerini ve büyüklerimizin hiç duyulmayan sözlerini paylaşacağım.
Hadi gelin, bu yolculuğa birlikte devam edelim.
Hikâyenin bir ucunda ben olurum, diğer ucunda siz…
Ortada ise hepimize ait kocaman bir kültür mirası.
Göçün izinde, kültürün peşinde, tarihin ışığında buluşmak dileğiyle. Sizlere yeniden sıcak bir merhaba…
