Çağrı Gürol

Çevre Mühendisi

cagrigurol@marmarapost.com

Su, hayatın temel bileşenlerinden biridir ve insanlığın devamını sürdürebilmesi için hayati bir yapıya sahiptir. Ancak artan nüfus, iklim değişikliği ve ekonomik büyüme gibi faktörler, sürdürülebilir bir şekilde su kavramının su yönetiminin kalıcılığını zorunlu kılmaktadır.

Burada karşımıza SU YÖNETİMİ kavramı çıkmaktadır.

Su Yönetimi; ise şu şekilde ifade edilmektedir.Su kaynaklarının planlı ve etkili bir şekilde kullanılması, dağıtılması, korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi sürecidir. Sürdürülebilir su yönetimi ise su kaynaklarının uzun vadeli kullanımını ve yönetimini hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, mevcut su kaynaklarının gelecek nesillere de yeterli ve sağlıklı bir şekilde aktarılmasını amaçlar.

Su kaynakları korunabiliyor, gerçekçi şekilde kullanılabiliyor mu?

Dünyadaki su kaynakları nelerdir?
Kaynakların %97 ’si tuzlu su, %3 ‘de tatlı su’dur.
Tatlı suyun %70 ’i buz ve buzla örtülü alanlarda, %30 ’u yeraltındadır. Tatlı suyun %0,3 ‘ü de nehir ve göllerdedir.
Peki ülkemizde suyun kullanımı nasıl oluyor?
Tatlı su şöyle kullanılıyor;
Tarım sektörü %74 ’ini,
Sanayi sektörü %15 ’sini,
Konutlar %11 ’ini tüketiyorlar.
Toplamda yılda 45 milyar m3 tatlı su kullanılıyor.

Küresel iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, doğa ve çevrenin tahribatı, emisyonlar ve sera gazı etkisiyle su ihtiyacı her geçen gün artıyor.
Ve dünya genelinde su azalıyor.
Endişe ve kaygılar artıyor.
Suya olan ihtiyaç sebebiyle ülkelerde ‘su stresi’ oluşuyor.
Su kıtlığı, susuzluk ve kuraklık sorunları yaşayan ülkeler açısından durum çoktan ‘alarm düzeyine’ ulaştı.
Ülkemiz ‘aşırı sıcak – yarı kurak’ bir bölgede yer alıyor. Yani yağış bakımından zengin bir memleket değiliz.
Ortalama yağış miktarımız 643 mm.
Yılda kişi başı ‘yerüstü suyu’ yaklaşık 3.300 m3.
Dünya ortalamasının oldukça altındayız.
Bir yılda kişi başına düşen ‘kullanılabilir su miktarı’ açısından;
5.000 m3 ‘ten fazla olan ülkeler ‘su zengini’,
1.000 m3 ‘den az olan ülkeler ‘su fakiri’ sayılırlar.

Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar m3.
84 milyon nüfusa göre ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı ise 1.330 m3.
TÜİK ’e göre 2030 yılında nüfusumuzun 100 milyona ulaşması halinde kişi başına kullanılabilir sumiktar 1.000 m3 ’ün altına düşüyor.
Ülke nüfusunun bugün göçmenlerle birlikte 90 milyonun çok üstünde olduğu düşünülürse, yakında su fakiri olan ülkeler arasına giriyoruz!..
Haliyle Türkiye  bu konuda sıkıntılı olacaktır.
Kaynaklarımız kıt ve sınırlı, üstelik baraj, göl ve gölet gibi depolama alanlarımızın da kapasitesi istenilen seviyede değildir.
Ülkece sıkıntılıyız…
Suyun damlasını dahi israf edemeyiz. Bunun için su yönetimi için topyekün strateji içinde olmayız.

Su Tasarrufu ve Verimli Kullanım: Su tasarrufu, bireysel ve endüstriyel düzeyde gerçekleştirilebilecek önemli bir stratejidir. Düşük su tüketimine sahip teknolojilerin kullanılması, tarımda sulama elde etmenin verimli bir şekilde çalıştırılması ve suyu israf eden altyapı projeleri, su tasarrufunu artırabilir.

Atık suların Değerlendirilmesi: Endüstriyel atıklar, tarım tarımı ve evsel atıklar su kaynakları kirlenebilir. Su kirliliğinin kontrolü için sıkı planlamanın oluşturulması, atık su arıtma tesislerinin kurulması ve konsantrasyonun arttırılması adına eğitim kampanyaları düzenlenmelidir.Mesalaburda arıtma tesislerinde ki çıkış sularının tekrar kullanılması için mevçut arıtma tesislerine yeni arıtma teknolojileri uygulanabilir.

İklim Değişikliği:İklim değişimi su kaynaklarını etkileyerek kuraklığa neden olabilir. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele için önerilen su yönetim planlarına ve su tüketen iklim şartlarına uyum için önlemler alınmalıdır.

Eğitim : Başta ilkokul düzeyinde olmak üzere bütün eğitim kurumlarında Su tasarrufu konusunda eğitimler verilmelidir.

Sonuç olarak;Sağlıklı bir toplum için yasa ve yönetmeliklere uyulmalı, akılcı su yönetimleri sürdürülmeli. Su tasarrufu konusunda toplum bilinçlendirilmelidir.

Akılcı su kullanımı bireysel, kurumsal ve toplumsal düzeyde geliştirmeli, ülkemiz ve dünya için bir iyilik yapmalı……